Şimdi soruyorum suç bende mi yoksa bizi bu hale getirenlerde mi ?
Haberlere bakıyorsunuz herkes işsiz. E o zaman sende işi kapmak için çalışacaksın.
Üniversiteyi kazandık ama ülkemizin bulunduğu coğrafya çok stratejik bir yerde olduğu için savunmaya giden masraflar ve bilmediğimiz başka masraflardan ötürü halkımız yıllarca tam olarak istediği refah seviyesine yükselemedi.
Ben eskiden olduğum gibi tek suçlu şu yada suçlu bu demiyorum artık.
Belki de millet olarak tek şanssızlığımız bu coğrafyada yaşamamızdır.
Ama bu coğrafyanın bedelini dün atalarımız bugünde şehit askerlerimiz vermiştir gerekirse bizde bu uğurda canımızı veririz. Ama şunu insanlarımız bilsin bizim ülkemizin düşmanı çok.
Az çok tarih bilgisi olan ve güncel olayları takip edenler ne demek istediğimi anlamıştır umarım.
Neyse konuyu dağıtmadan şuradan devam edeyim….
Yukarıda sizlere bahsettiğim durum benim 4 yıllık üniversite hayatımın kısa bir özetidir aslında.
Önce her şeyi yapabileceğimi sanarken sabırsızca, Şimdi her şeyi yapamayacağımı ve bir şeyleri yaparken de sabrın çok önemli olduğunu anladım.Ve yapılamayacak gibi görünen şeyleri de el birliği ile yapılabileceğini anladım.
Toz pembe görünen bu hayat şimdi gözlerimde rengini kaybetmiş bir yaprak gibi …
İşte bir köy okuluna staja gittim bugün.Hani 4 yıl önce başlamak istediğim yer vardı ya, vatanı kurtarmak hani… İşte bugün oralardan sadece bir tanesine gittim.
Birleştirilmiş bir sınıftı, köye taksi tutarak gittik. Köyde telefonumuz öyle her yerden çekmiyordu çok sessiz ve sakin bir yerdi. Ama gözlerimi dolduran bir şey vardı.
Bir şey vardı beni duygulandıran bayır aşağı inerken fındık ağaçlarının ortasındaki taşlı yoldan beni hüzünlendiren bir şey vardı…
Kıpkırmızı bir bayrak ve içinde ay ve yıldız. O benim milletimin yıldızıdır ancak kelimesini o gün daha bir güzel hissetmiştim.
Evet, ülkemizin bazı yerlerinde eğitim ne kadar yetersiz olsa da biz öğretmenler vatanın her karış toprağındaki okullara gideceğiz. Ve oradaki öğrencilerden nice Mustafa Kemal’ler yetiştireceğiz…
Bayrağımız hep öyle dalgalansın diye…
Sezer ÇALIŞKANOĞ
HENDEK
