Kalbinin en küçük hücresinde hapis kalmışım Üşümeyim diye hayaline sımsıkı sarılmışım Sevdan diye acıyı yüreğime bağlamışım Gözlerin yerine her an boşluğa dalmışım
Cehennemde değil aşkın ateşinde yanmışım...
Ellerin yerine demir parmaklıkları tutmuşum Gözyaşlarımla dolan hücremde çaresizce boğulmuşum Bir görüşlük gelirsin diye beklemekle solmuşum Meğer kalbinde zamanla yok olmuşum
Cehennemde değil aşkın ateşinde kül olmuşum...
Cansu BAŞORAL
ÇANAKKALE
ŞİİRİN GECE BEKÇİSİ BİR KEDİ
Kaygan gözlü bir kedi, yumakladığı geceyi, şafağından sökerken, içinde hüzünler birikiyor, ölen şairlere dair...
aşkı başından aşkın kedinin belli, mart için, kuytulu düşler kuruyor, hayal sandığı, gerçekleri almıyor içine, hayal sandığı gerçekleri saklıyor sandığa kedi, yumağın ipleriyle örseliyor kedicikliğini, mumyalıyor bedenini.
ve girerken sandığa, dişi rüzgarlar okşuyor, kulak tüycüklerini, ne yazık, kapanıyor kapak... belleğin kutusunda kalıyor, kedinin mart dişileri...